Dil esasinda milletindir; binlerce yildir onu konusanlarin, yazanlarin, böylece ifade imkanlarini surekli genisletenlerindir. Devletin dil uzerindeki tasarrufu onun millete ait oldugu gercegini dikkatten uzak tutmamalidir. Dil Devlet tarafindan kesilip bicilecek, devrime maruz birakilacak; kelimelerin tarifleri Devletin ideolojisine göre yapilacak ve bu budur denilecek Bu akilla, mantikla ve ilimle bagdasmaz.
Devletin müdahalesi, latinceyi kok dil olarak kabul eden fransizca ve bilhassa ingilizceden cok sayida kelimenin dilimize girisine zemin hazirladi. Bu kelimelerin bir kismi ihtisas alaniyla ilgili sayilabilir ve kullanilmasi olagan karsilanabilir; fakat buyuk cogunlugu boyle bir nitelik tasimiyor. Yakin zamanda Devleti anlamak icin elimizin altinda latince, ingilizce, Fransizca sozlukler bulundurmak zorunda kalacagiz. Bugun Devlet duzgun turkce konusamiyor, yazismalarda dil hatalari giderek artiyor ve hatta bir muddet sonra yanlislar kaide haline gelecek gibi gozukuyor.
Bu kitapta, dilimizin 20. yuzyildan 21. yuzyila devreden meseleleri ile ilgili sozluk merkezli teshisler, tespitler ve tenkidler kayda geciriliyor. Turkce uzerindeki ideolojik prangalari kirmaliyiz, resmi ideolojinin tariflere kadaruzanan mudahalesine karsi durmaliyiz. Binlerce yillik zengin dil varligimiza sahip cikmaliyiz.
Devlet Sozluk Yazar mi, öncelikle turkce sozlukleri tanimak ve okumak isteyenler icin kafa karistirici, yani zihin acici bir kitap; sozun, kelimelerin bilhassa anlamin pesinde olanlar icin baslangic kitabi...