1970lerin Istanbulunda gecen ve buram buram nostalji kokan bu romanda HIC olmayi, sabri, vuslati, hüzünle sevinci ayni anda yasamayi; yeniden fakat bu sefer diger tüm okuduklarinizdan farkli bir giris, gelisme, sonuc örgüsüyle deneyimleyeceksiniz. Askin ne kadar derni bir his ve insani yok olmanin esigine getirip mecnuna dönüstüren bir ates cemberi oldugunu; Sahranin Yavuza duydugu ask ve bu askin neticesinde mahbubunun muhabbetiyle cinnet noktasina gelen bir hayati en bariz örneklemesiyle yüreklerinizde hissedeceksiniz. Satirlar tükendiginde ise Beyazitta Sahrayi, Cibalide Yavuzu, Vefada Ferayi, Kapali Carsida Cengizi, Bakirköyde Fatihi arayacak gözleriniz. Mavi Kiyilar; Leyla olma yolunda ilerleyen, aska asik bir hayalperestin kendini bulma hikayesi...
