Eugne Ionescodan acimasiz bir konformizm
ve totalitarizm elestirisi.
Kücük bir tasra kentinde sakin bir pazar günü iki
arkadas, Bérenger ile Jean bir kafenin bahcesinde
oturup laflamaya baslarlar. Birden, gittikce artan bir
gürültü duyulur Hizla gelip gözden kaybolan bir
gergedanin cikardigi sestir bu. Sonra bir baska
gergedan ayni hizla gecip gider. Mahallenin
sakinlerinden bir ev hanimi, yasli bir beyefendi, bir
mantikci,kafenin sahibi ve garson kiz büyük bir saskinlik
icinde olup biteni anlamaya cabalar, birtakim sorulara
cevap bulmaya calisirlar. Kisa süre icinde kentte
gergedanlarin sayisinin arttigi görülür, ancak bunlar
kente disaridan gelmis gergedanlar degildir, halk
gergedanlasmaktadir
Ionesco akildisi olani, kendi disinda hicbir gerekceye
ihtiyac duymayan özerk bir güc olarak ciddiye alan
nadir yazarlardandi. Ancak yalnizca, aklin en sonunda
her zaman bir sekilde üstün gelecegi yollu aldatici bir
güven duygusuna kendilerini kaptirmayanlarin, aklin
can düsmanlarina karsi basarili bir sekilde direnme
sansi vardir.