Kirim Haninin Osmanliya gönderdigi hediyelerden Sultan Süleyman icin en ihtisamli ve en degerlisi, Rus cariye Alexandradir. Saraydan gelip gecmis tüm kadinlardan ayri bir cesarete sahip, hirsli, boyun egmez bu kücük kiz, ilk günden yerini saglamlastiracak ve yakin gelecekte kendisini Osmanli imparatoricesi yapacak Hürrem Sultan adinin tasiyicisidir.
Hürrem adi, Osmanlida yasanacak büyük sarsintilarin, mücadelelerin, asklarin ve ölümlerin habercisi olacaktir.
Sultan Süleyman, bakislarini büyülemis, yüregine bir heyecan asilamis olan su körpe kizin seksüel bir kudretten ziyade ruhi ve manevi bir kudret tasidigina iman getirmek üzereydi. Cünkü o, cins cazibenin bütün ebadini ölcmüs bir adamdi ve sarayinda yasayan üc yüz kadin da bu ebadi kendisine her gün, her dakika hatirlatiyorlar ve yeni bastan ögretiyorlardi.
Türk okuyucusu tarafindan pek bilinmeyen M. Turhan Tan, tarih roman gelenegimizin en önemli isimlerinden biridir. Bircok önemli memuriyetlerde bulunduktan sonra Sivas mebuslugu da yapmis ve 1922 yilindan itibaren kendini tamamiyla yazi hayatina adamistir. En önemli eserlerini ise tarih romancilik alaninda vermistir. Bazi eserleri Almanca, Ingilizce ve Yunanca gibi dillere cevrilen, tarih gerceklikleri berrak ve sürükleyici bir üslupla aktaran Tan, Türk tarihinin zengin mirasini eserlerine ustalikla tasimis ve okuyucusuna tarih romanlari keyifle okutan bir yazar olarak Türk edebiyatindaki yerini almistir. Turhan Tanin ölümünden sonra unutulan ve Türk yazin hayatindan cekilen eserleri, Türk okuyucusunun özellikle son zamanlarda ilgisini ceken ve neredeyse güncellesen konulara deginip ele aldigi dönemlere isik tutmakta, günümüzdeki kimi tartismalara cevaplar getirmektedir.
