Duygusal zeka, baskalarinin duygularini anlama ve daha da ötesi bu duygulari yönlendirme yetenegidir. Bu zeka türü, özellikleri itibariyle de modern psikolojinin son yillarda en fazla ilgilendigi alanlardan birisi olmayi basarmis durumdadir. Duygusal zekada ilk önce kisi kendi karmasik duygularini anlamaktadir. Ardindan ise kisi karsisindakinin duygularini anlamada ve de cok daha önemlisi bu duygulari yönlendirmektedir. Duygulari dogru tanimlama ve gösterme duygusal zekanin önemli bir parcasidir; kendi ve baskalarinin duygularini daha net ve cabuk fark edenler, duygulara yönelik tepkilerini daha uygun bicimlerde verebilirler. Cevredekilerle empati kurabilen, duygularini fark edebilen ve bu farkindalikla kendi davranislarini sekillendirenler ise sosyal iliskilerde digerleri tarafindan daha samimi ve otantik olarak algilanirlar. Duygusal zeka, insanin duygularina ne kadar hükmedebildigini ve onlari nasil daha verimli kullanabilecegini gösterir. Duygusal gücleri gerektigi gibi kullanmasini bilen, yani EQsu yüksek insanlar, özel ve mesleki hayatlarinda kolayligi ve mutlulugu yakalayabilmis kimselerdir. Cevresindekilerin ve kendi hislerinin farkinda olmak, günlük yasamda karsilasilan sorunlarin üstesinden gelebilme potansiyelini arttirmaktadir.
