Jung ilk kez 1912 yilinda yayimladigi Libidonun Sembolleri ve
Dönüsümleriyle, Freudun psikanalitik ekolünden kopusunu ilan etti.
Kitap, cok gecmeden onun en bilinen ve en etkili calismasi haline geldi.
Teorisinin gelisiminde, gecis halindeki bir durumu temsil ettigi icin, uzun
yillar boyunca eserini yeniden düzenlemek isteyen Jung, bu istegini
ancak 1952 yilinda gerceklestirebildi.
Jungun kendi sözleriyle Dönüsüm Sembolleri, sizofreninin prodromal
evrelerinin pratik bir anlayisi üzerine genisletilmis yeni bir yorumdur.
Vakanin belirtileri, sembolik paraleller labirentinde, yani örnek teskil
eden durumun anlamini saptamak istiyorsak mutlaka gerekli olan
ayrintilar arasinda, bize yol göstermek icin Ariadne ipini olusturur.
Jung, bu paralelliklerin izlenmesinde disiplinlerarasi bir yol cizerek
dinden, mitolojiden, etnolojiden, sanattan ve psikiyatriden yararlanir.
Batidan ve Dogudan bircok eseri ele alir. Imge, sembol ve mit arasindaki
iliskileri saptar; rüyalar, masallar, efsaneler ve fantezi görüntülerinin
arketiplere dayanan nedenlerini aciklayip yorumlar.